Bilim kurgu filmlerinden tanıdığımız robokoplar ve sayborglar gibi vücutlarında elektronik bir parça taşıyan insanların sayısı gitgide artıyor. Bunlar günümüzde hayatı kolaylaştırmak için, örneğin eksik bir uzvun yerine geçsin diye düşünülüyor ama sonuçta teknoloji ile insan vücudu birbirine karışmış oluyor. “Sibernetik organizma” kelimelerinde türeyen sayborglar artık hayatımızda. Derisinin altında işlevsel implantlar taşıyan yüz binlerce insan var. Dünyada yarım milyondan fazla işitme duyusunu yitirmiş insan, kulakla beyin arasında “kısayol” oluşturan bir implant taşıyor örneğin. Üstelik bunlardan 16 bin kadarının Türkiye’de yaşadığını biliyor muydunuz?
Beyne Yeni Sinyaller Gönderiyor
Görme yetisini kaybedenlere de benzer bir çözüm var. Biyonik göz denebilecek “yapay retina” dış dünya ile beyin arasında yeni bir sinir köprüsü oluşturuyor, göze gelen ışık beynin görme merkezine aktarılıyor. Çok yakında bedenimiz, bu tür sağlık implantları, çipler, hatta kameralarla dolabilir. Bir sayborg çağının başladığına kuşku yok. Ve bu insanlardaki fiziki engelleri yok edeceği için sevimli bulunuyor. Ancak bu çağa kuşku ile bakanlarda var. İnsan vücuduna yerleştirilen bütün çipler aslında bir verici, yani bir de alıcıları var. Bu herkesin rahatlıkla izlenebileceği anlamına geliyor. Hala çok pahalı olan bu teknolojinin sadece zenginlerin işine gelebileceği bir başka eleştiri. Ve en önemli soruya da cevap bulunamıyor. 30 kat güçlenmiş bir robot askerin karşısında kim durabilir?